Şimdilerdeyse yalnızca çiseleyen, sicim gibi yağan
yağmurları değil, onu donuna kadar sırılsıklam eden, dahası afeti andıran
yağışları da çok sevilesi buluyordu. Sele dönüşen o etkili yağmurlar hiç tembel
değillerdi. Silip süpürücü oluşlarıyla çalışkan, işinin aşığı temizlik
işçilerini andırıyorlardı adeta. Üstelik insanlar gibi ayrımcılık da
yapmıyorlardı. Cadde ve sokakların tümünü; anayol, çıkmaz sokak ayrımı
yapmaksızın, oralarda oturanların son seçimlerdeki oy tercihine bakmaksızın
temizliyor, pislikten arınmaya burun kıvıran insanların ve yerel yönetimlerin
eksiklerini gönüllü olarak gideriyorlardı. Utandırmak istercesine… (sf. 8-9)