…Bilinmeyen ada, diye tekrarlamış adam, Saçma, bilinmeyen
ada kalmadı artık, Bilinmeyen ada kalmadığını nereden biliyorsun, kral efendi, Haritalarda
bütün adalar var, Haritalarda sadece bilinen adalar var, Peki bulmak istediğin
bu bilinmeyen ada neyin nesi, Bunun cevabını bilseydim ada zaten bilinmeyen
olmaktan çıkardı, Bu adayı kimden duydun, diye sormuş kral biraz ciddileşerek,
Kimseden, Öyleyse niçin var diye tutturuyorsun, Çok basit, bilinmeyen bir
adanın var olmaması imkansız olduğu için, Buraya benden bir tekne istemeye
geldin demek, Evet, buraya senden bir tekne istemeye geldim, Sen kim oluyorsun
ki sana bir tekne vereyim, Sen kim oluyorsun ki bana bir tekne vermeyeceksin,
Ben bu krallığın kralıyım ve krallıktaki tüm tekneler bana aittir, Bu gidişle onlar sana değil sen onlara
ait olacaksın, Ne demek istiyorsun, diye sormuş kral, huzursuzca, Tekneler
olmasa sen bir hiçsin, oysa tekneler sen olmasan da rahatlıkla denize açılabilirler…
(sf. 15-17)
… işte kader hep böyle davranır bizlere, hemen arkamızdadır,
omzumuza dokunmak için elini çoktan ileri doğru uzatmıştır, bizlerse hâlâ,
Geçti gitti, gösteri bitti, yine aynı hikâye, diye homurdanıp dururuz. (sf.
22-23)
Tekne senindi hani, Affedersin, beğendiğimden öyle dedim, Beğenmek, sahip olmanın en iyi şekli, sahip
olmaksa beğenmenin en kötü şekli olsa gerek. (sf. 29)
Bilinmeyen ada diye bir şeyin kalmadığını ve kalmış olsa
bile evlerinin huzurunu terk edip yük gemilerindeki güzel hayatlarını bırakarak
denizin karanlık olduğu günlerde yapmış oldukları gibi hayalin peşinde koşmaya
ve okyanusta maceralara atılmaya yanaşmayacaklarını söylediler, Peki sen onlara
ne karşılık verdin, Denizin halen karanlık olduğunu söyledim, (sf. 35)
Yok mu bir işin, zanaatın veya şimdilerde dendiği gibi bir
mesleğin, Var, önceden de vardı ve gerekirse yine olacaktır, ama ben bilinmeyen
adayı bulmak istiyorum, o adaya ayak bastığımda kim olduğumu öğrenmek
istiyorum, Bilmiyor musun ki, Kendinden dışarı
çıkıp kendine bakmadıkça kim olduğunu asla bilemezsin, ( sf. 35-36)
Adayı görmek için adadan dışarı çıkmak gerektiğini,
kendimizden çıkmadıkça kendimizi görmemizin mümkün olmadığını düşünüyorum, (sf.
36)
…rüya hünerli bir sihirbazdır, varlıkların boyutlarını ve
birbirlerine olan uzaklıklarını değiştirir, yan yana uyuyan kişileri ayırır,
birbirine uzaktaki kişileri kavuşturur, kadın birkaç metre ötesinde uyuyor olsa
da adam ona nasıl ulaşacağını bilemez, (sf. 46)
Bir eleştiri olarak blogunuzda alıntılar azaldı çizimler çoğaldı, neden?
YanıtlaSilAyrıca bu kitap kısacık olsa da yarattığı dünya ve ağızda kalan tadıyla harika.