Zen’de inceliklere yer yoktur, doğrudan şeylerin gerçek
doğasına yönelir. Tören yoktur, öğreti yoktur: Zen’in ödülü, esas olarak
kişiseldir. Zen’de aydınlanma davranış değişikliği anlamına değil, gündelik
yaşamın doğasının kavranması anlamına gelir. Varış noktası, başlangıçtır ve
büyük erdem, yalınlıktır. Kendo’nun Itto Ryu okulu Kriotoshi’nin gizli öğretisi
yüz kadar tekniğin ilkidir.Bu öğreti, “Ai Uchi”, ya da karşındaki seni biçerken
onu biçmek’tir. Bu uç noktada zamanlamadır… öfkesizliktir. Düşmanına onur
konuğu olarak davranmak demektir. Aynı zamanda yaşamı terk edip, korkuyu saf dışı
bırakmak anlamına gelir.
Kendo öğretileri, Zen öğrencisinin maruz kaldığı ürkütücü
sözel saldırılara benzer. Kuşku ve eziyetlerin saldırısı altında, aklı ve ruhu
girdaba kapılan öğrenci yavaş yavaş ustası tarafından kavrayış ve anlayışa
ulaştırılacaktır. (sf 17)
Bir zamanlar biri, “Olgunlaşmamış strateji üzüntü kaynağıdır”
demişti. Bu, doğru bir deyişti. (sf. 52)
Eğer Yol’u biliyorsan, onu her şeyde göreceksin. (sf. 59)
Bu kitabı incele, her sözcüğü okuduktan sonra üzerinde
düşün. Anlamı gevşekçe yorumlarsan yolda yanılırsın. (sf. 65)
Coşkulara kapılmış bir ruh da güçsüzdür, bitkin bir ruh
da. (sf. 65)
İnsanlar tarafından aldatılamaz hale geldiğinde, stratejinin
bilgeliğine erişmiş olacaksın. Stratejinin bilgeliği başka şeylerden
farklıdır. Ruhunu istikrarlı kılabilmek için, savaş alanında sıkıştırılmış dahi
olsan, durmaksızın bu strateji ilkelerini aramalısın. (sf. 66)
Bugün, dünkü benliğin üzerinde bir zaferdir; yarınsa senden
daha güçsüz insanlar üzerine zaferin olacaktır. ( sf.77)
Düşmandan önce davranmanın üç yöntemi:
Saldırmaya karar verdiğinde sakinliğini koru ve düşmandan
önce davranarak çabucak dal. Ya da ihtiyatlı bir ruhla ama kuvvetle ilerleyip
bu ihtiyatla ondan önce davranabilirsin. Ya da, ruhunu olabildiğince güçlü tutarak
ilerle, düşmana ulaştığında ayağını normalden biraz daha hızlı hareket ettir,
onun dengesini bozarak şaşırt.
Veya ruhunu sakin tutup düşmanı yıkma duygusuyla saldırıya
geç. Ruh, düşmanın derinliklerini kazanmadadır.
Ken No Sen’lerin
tümü, bunlardır. (sf.81)
Düşman saldırdığında, hareketsiz dur ama güçsüz taklidi yap.
Düşman sana ulaştığında, yana sıçramak istermiş gibi aniden çekil, sonra,
düşmanın rahatladığını görür görmez de kuvvetle saldır. Bu, bir yoldur.
Ya da, düşman saldırırken sen daha da güçlü saldır,
zamanlamasındaki şaşkınlıktan kazanmak için yararlan.
Tai No Sen ilkesi işte budur. (sf. 81)
Strateji yarışmasında, düşman tarafından yönlendirilmek,
kötüdür. Her zaman onu sen yönlendirebilmelisin. Doğaldır ki, düşman da daima
bunu kollayacaktır, ama izin vermezsen senden önce davranamaz. Stratejide
biçmeye kalkıştığında, düşmanı durdurabilmelisin; saldırısını
püskürtebilmelisin ve göğüs göğüse geldiğinizde, sarmasından kurtulabilmelisin.
“Yastığa bastırmanın” anlamı budur. Bu ilkeyi kavradıktan sonra, düşman dövüşte
neyi öne sürerse sürsün, onu önceden görüp savuşturabilirsin. İşin ruhu,
saldırısını daha “sal…” hecesinde denetim altına almak, atladığında atlayışını
daha “at…” hecesinde denetlemek ve biçmesini daha “biç…” hecesinde
yakalayabilmektir.
Stratejide önemli
olan düşmanın yararlı eylemlerinin önüne geçip yararsız hareketlerine izin
vermektir. Ama yalnızca bunu yapmak, savunudur. Öncelikle Yol’a uygun
davranmalı, düşmanın tekniklerini savuşturmalı, planlarını okumalı, ondan sonra
da onu doğrudan yönlendirebilmelisin. İyice temrin yapıp “yastığa bastırma”yı
kavramalısın. ( sf.82-83)
“Zamanı bilmek” demek, düşmanın muharebedeki konumunu bilmek
demektir. Gelişiyor mu, yoksa geriliyor mu? Düşmanların ruhunu gözlemleyerek ve
en iyi konumu tutarak, düşmanın eğilimlerine hakim olup kendi adamlarını da
buna uygun hareket ettirebilirsin. Stratejinin bu ülkesinden hareketle, yararlı
bir konumda savaşarak kazanabilirsin.
Düelloda, düşmandan önce davranarak onun strateji okulunu,
niteliğini ve güçlü ve zayıf noktalarını kavradıktan sonra saldırıya
geçebilirsin. Ölçüm ve modülasyonunu, zamanlamasını kavradıktan sonra,
duraksamaksızın bir tarzda saldır.
Zamanı bilmek, yeteneklerin iyiyse, eşyanın doğasını görebilmek
demektir. Eğer stratejiyle iyice içli dışlı olmuşsan, düşmanın
niyetlerini okuyabilecek ve kazanmak için pek çok fırsatın olacaktır. Bunu
iyice çalışmalısın. (sf. 84)
“Düşman olmak”, kendini düşmanın yerine koymak anlamına
gelir. İnsanlar bir evde kıstırılmış bir soyguncunun tahkimatlı düşman olduğunu
sanırlar. Oysa “düşman olduğumuzu” düşündüğümüzde, tüm dünyanın bize karşı
olduğunu ve kaçış yolu olmadığını duyumsarız. İçeride kapalı olan, sülündür.
Onu yakalamak için içeri girense şahindir. Bunu bellemelisin. (sf.85)
“Dört elli düğüm” düşmanla senin aynı ruhta kenetlenmesi ve
sonuca ulaşılamaması durumdur. Bu ruhu terk et ve başka bir yoldan saldır.
Geniş ölçekli stratejide, “dört-el” ruhu başat olduğunda,
vazgeçme – bu, insanın varoluşudur. Bu ruhtan derhal sıyrıl ve düşmanın
beklemediği bir teknikle kazan. (sf.85)
Düşmanın ruhunu göremediğin zaman “perdeyi açarsın”
Geniş ölçekli stratejide, düşmanın vaziyetini göremediğin
zaman şiddetle saldırmak üzere olduğunu hissettir; böylelikle kaynaklarını
keşfedebilirsin. Kaynaklarını bir kez öğrendikten sonra, farklı bir yöntemle
onu alt etmek kolay olur. (sf. 86)
Geniş-ölçekli stratejide, düşman saldırıya geçtiği zaman
tekniğini kuvvetle alt edebileceğini kendisine hissettirirsen, fikrini
değiştirir. O zaman sen de ruh durumunu değiştirip onu boşluk ruhuyla
önceleyip, alt et. (sf.86)
Birçok şey bulaştırılabilir. Uyku hali, esneme gibi. Zaman
da bulaştırılabilir.
Geniş ölçekli stratejide, düşman heyecan belirtileri
gösterip acele davrandığında, hiç aldırma. Tümüyle dingin dur, düşman bir süre
sonra bundan etkilenecektir. Bu ruhu bulaştırdığını gördüğünde, Boşluk ruhuyla
şiddetli bir saldırıya girişip onu yenebilirsin.
Tekil dövüşte, beden ve ruhunu gevşetip, düşmanın da
gevşediği an, ondan önce davranıp güçle ve hızla saldırarak kazanabilirsin.
“Birini sarhoş etmek”
diye bilinen yol da buna benzer. Düşmana bezgin, dikkatsiz ya da güçsüz
bir ruh da bulaştırabilirsin. Bunu iyice incelemelisin. (sf.86)
Boşluk ruhu, hiçbir şeyin olmadığı noktadır.
…Bu dünyadaki insanlar, nesnelere hatalı bakıyor,
anlamadıklarını boşluk sanıyorlar. Gerçek boşluk bu değildir. (sf.105)
Ruhun hiç bulutlu olmadığında, yolunu şaşırma bulutları
dağıldığında, gerçek boşluk, işte budur. (sf.105)
…ve boşluğu Yol olarak kavrarken, Yol’unda boşluk olduğunu
görürsün.
Boşlukta erdem vardır, kötülük yoktur. Bilgeliğin varoluşu
vardır, ilkenin varoluşu vardır. Yol’un varoluşu vardır, ruh ise hiçliktir.
(sf.106)
samurayların sahip olduğu asalet, onur gibi kavramlar zen öğretisi ile birleştiğinde günümüzde dahi yol gösterici oluyor.
YanıtlaSilİsmini, Minamoto no Yoşitsune'ye hizmet etmiş savaşçı ɾahip Musaşibö Benkeyi'den aldığı düşünülen ancak henüz kanıtlanmamış bu büyük savaşçı silah ustası (Dokuz veya daha fazla silahı ustaca kullanabilme) olaɾak kabul edilmektediɾ. Soyu hakkındaki geɾçekleɾ ne oluɾsa olsun, ilk eğitimi eğitimi amcası taɾafından veɾilmiştiɾ. Yedi yaşına geldiğinde amcası Doɾinbo (ya da Doɾin) taɾafından Hiɾafuku'ya üç kilometɾe uzaklıktaki budistleɾe ait biɾ tapınak olan Şoɾiyan'a götüɾülmüş, buɾada Budizm ve okuma-yazma üzeɾine eğitim alması sağlanmıştıɾ. sozkimin.com Yukaɾıda da beliɾtildiği üzeɾe kılıç ve aile sanatı olan jitte konusundaki eğitimleɾini Munisayi'den almıştıɾ. 1589 yılında Şinmen Sokan, Munisayi'ye öğɾencisi Honiden Gekinosuke'yi öldüɾme emɾini veɾdi. Honiden ailesi bu duɾumda çok kızdı ve Munisayi döɾt kilometɾe uzaktaki Kavakami köyünde taşınmak zoɾunda kaldı. Böylece Munisaşi'nin eğitimi sona eɾmiş oldu.
YanıtlaSilSöylenenlere göre Musaşi, Yoşiyoka riyu okulunda çalışmıştır. Kesin olmamakla beraber Musaşi'nin sonraki yıllarda tek elle yendiği bir okuldur.Bu okul ρek çok Jaρon Kılıç ustasını daha çıkarmıştır.